My son did not want to play with the doll. Oğlum bebekle oynamak istemiyordu.
My daughter did not want to play football / soccer (am.). Kızım futbol oynamak istemiyordu.
My wife did not want to play chess with me. Karım benimle satranç oynamak istemiyordu.
My children did not want to go for a walk. Çocuklarım gezinti yapmak istemiyorlardı.
They did not want to tidy the room. Odayı toplamak istemiyorlardı.
They did not want to go to bed. Yatmak istemiyorlardı.
He was not allowed to eat ice cream. Onun (erkek) dondurma yemesine izin yoktu.
He was not allowed to eat chocolate. Onun (erkek) çikolata yemesine izin yoktu.
He was not allowed to eat sweets. Onun (erkek) şeker yemesine izin yoktu.
I was allowed to make a wish. Bir dilekte bulunmama izin vardı.
I was allowed to buy myself a dress. Kendime bir elbise almama izin vardı.
I was allowed to take a chocolate. Bir fondan almama izin vardı.
Were you allowed to smoke in the airplane? Uçakta sigara içmen serbest miydi?
Were you allowed to drink beer in the hospital? Hastanede bira içmen serbest miydi?
Were you allowed to take the dog into the hotel? Köpeği otele alman serbest miydi?
During the holidays the children were allowed to remain outside late. Tatilde cocukların uzun süre dışarda kalmalarına izin vardı.
They were allowed to play in the yard for a long time. Avluda uzun süre oynamalarına müsaade vardı.
They were allowed to stay up late. Gece uzun süre uyanık kalmalarına müsaade vardı.