Permission (İzin Alma / Verme)

İngilizce eğitimi alanında Türkiye'nin en zengin kaynağını sunan dersimizingilizce.com, ingilizce öğrenen ve öğreten binlerce kişiye hizmet sunuyor. Sitede Türkçe anlatımlı gramer konuları, her konudan sonra onlarca quiz ve sınav, her seviyeden aktiviteli okuma parçaları, dinleme aktiviteleri, yazma aktiviteleri, yds, kpds, sbs, toefl ve toeic gibi sınavlara hazırlık ve deneme sınavları, dünyanın en etkili kelime öğrenme sistemi olan wordpower ile her seviyeden kelime öğrenme programı, sınavlara hazırlananlar için sınav kelimeleri öğrenim programı, ingilizce kurslar, online eğitim ile ilgili makaleler, yurtdışı eğitim bilgileri sunuyor. Sitede ayrıca öğrenciler için ingilizce ödevler ve yardımcı kaynaklar var.
Permission (İzin Alma / Verme)

Birinci tekil ve birinci çoğul şahıslarda bir işi yapmak için izinli olduğumuzu, şimdiki, geniş ve gelecek zaman için geçerli olmak kaydıyla may, can ve allow kullanarak ifade etmek mümkündür.


Aşağıdaki cümlelere bakın. Bu cümlelerin anlam bakımından herhangi bir farklılık yoktur. Hepsi de "Odasındaki her kitabı okuyabilir miyim?" anlamına gelmektedir.


- I / We may read any book in his room.

- I / We can read any book in his room

- I am allowed to read any book in his room.

- We are allowed to read any book in his room. 
 

Bu cümlelerin hepsinde, öznenin kitap okumak için izinli olduğu anlamı çıkmaktadır.


► Herhangi bir konuda izinli olduğunu belirtmek için may kullanılabilir, fakat pek yaygın bir kullanım değildir. Bu yüzden can veya am/is/are allowed to kullanılması daha doğru olur.


► İzin verme işi may kullanılarak ifade ediliyorsa, cümleyi söyleyenin tamamen kendi yetkisine dayanarak böyle bir izin verdiği anlaşılır.

May not yapısı, bazen karışıklığa yol açmaktadır. "You may not go." cümlesi "Gitmeyebilirsin." şeklinde Türkçe'ye çevrilirse yanlış olur. Doğrusu, "Gitmemelisin." dir. Yani cümleyi söyleyen kişi kendi yetkisini kullanarak kartı tarafa müsaade etmemektedir.  

May ile her ne kadar cümleyi söyleyenin bizzat kendi iradesini kullandığı anlaşılsa da, kanunen veya resmen yasak olan eylemler için de may not kullanılabilir. Böylece kural daha nazik bir şekilde hatırlatılmış olur. Özellikle ilanlarda ve uyarı levhalarında bu tip kullanımlara rastlamak mümkündür.

- Students may not play football in the front yard. (Öğrenciler ön bahçede futbol oynayamazlar.
Oynamaları idarece yasaktır.

-Passengers may not smoke in the municipal house. (Yolcular belediye otobüslerinde sigara içemezler.)
Sigara içilmesi belediye tarafından yasaklanmıştır.


İzin verme işi can kullanılarak ifade ediliyorsa, yine kişinin kendi yetkisini kullanarak bir işe izin verdiği anlaşılır. May ile aralarında anlam açısından açısından herhangi bir fark yoktur, ancak may daha nazik olunması gerektiğinde kullanılabilir.

May ile Can arasındaki diğer fark da, can'in çok daha kapsamlı kullanılabilmesi ve kişinin kendi yetkisi haricinde olan izinleri de ifade ettiği anlaşılabilmektedir.

Examples;

- She can come to our house. (Evimize gelebilir.)

Bu cümlede, cümleyi söyleyenin izni de olabilir, ailesinin izni de olabilirdi. Yani;

- She is allowed to come to our house. (Evimize gelmesine müsade ediliyor.)

- My family allow her to come to our house. (Ailem onun evimize gelmesine müsade ediyor.)

Yukarıdaki cümleler, can ile kullanılan cümle ile aynı manayı taşıyorlar. May ile kullanılan cümlede ise böyle bir durum söz konusu değildir.


Olumsuz cümleler için de aynı durum söz konusudur.


- You can't come to our house. (Evimize gelemezsin.)

Bu cümle de iki türlü anlaşılabilir.

- Evimize gelmene ben müsade etmiyorum.
- Veya ailem evimize gelmene müsade etmiyor 

Her iki anlam da mümkündür. Cümlenin bağlamına göre anlam verilebilir. 


► Herhangi bir konuda izin vermek için  "could" kullanılabilir. İzin vermek için kullanılan could, can yardımcı fiilinin geçmiş hali değildir. Şimdiki ve gelecek zaman için kullanılmaktadır ve şarta bağlı bir durumun bulunduğu anlaşılmaktadır.


- She could to come our house. (Evimize gelebilir.)
Bu cümlede, eğer istiyorsa gelebilir anlamı çıkmaktadır.


► Geçmiş zamanda gerçekleşmiş bir izin verme eyleminden bahsedildiğinde; could veya allow kelimeleri kullanılır. May'in geçmiş zaman hali sadece allow kelimesi ile, can'in geçmiş zaman hali ise hem could ve hem de allow kelimeleri ile yapılabilir.

Examples;

- Last week my family didn't allow her to come to our house. (Geçen hafta ailem onun evimize gelmesine müsade etmedi.)

- Last week she wasn't allowed to come to our house. (Geçen hafta onun evimize gelmesine müsade edilmedi.)

- Yesterday I allowed him to use my dictionary. (Dün sözlüğümü kullanmasına müsade ettim.)

- Last term the the school didn't allow the students to play football in the front yard. (Geçen dönem okul talebelerin ön bahçede top oynamalarına müsade etmedi.)

- In the past passengers could smoke in the municipal buses. (Eskiden yolcular belediye otobüslerinde sigara içebiliyorlardı.)


Yalnız bir kereye mahsus olan durumlar anlatıldığı zaman sadece allow kelimesi kullanılmalıdır. Genelden bahsederken, yani yalnızca bir kereye mahsus olmayan izin verme eylemlerinden bahsedildiğinde ise could ve allow to kullanılabilir. Perfect tense'li cümlelerde ise kesinlikle allow kelimesi kullanılır.


Soru hali, yani izin isteme ve rica durumlarında can, could, may ve might kelimelerinin dördü de kullanılabilir. Fakat dördünün de kullanılması sadece birinci tekil ve birinci çoğul şahıslar için geçerlidir.


- Can / Could / May / Might I ask a question? (Size bir soru sorabilir miyim?)


Buraya kadar anlatılan izin isteme ve izin verme durumlarını özetlersek;


Can; kibarlığa gerek duyulmadığı durumlarda

Could; biraz daha kibar olunması gereken durumlarda

May; daha resmi ve kibar olunması gereken durumlarda,

Might; en fazla nezaket gerektiren ve en resmi ortamlarda kullanılır.


Rica sorularına verilen cevaplarda sadece may ya da can kullanılır. Could ve might kullanılmaz.

Examples;

A- Can / Could I have a look at your newspaper? (Gazetenize bir gözatabilir miyim?)
B- Of course you can. (Elbette, buyurun.)
B- No, you can't. (Hayır, bakamazsın.)


A- Might / May I smoke here? (Burada sigara içebilir miyim?)
B- No, you may not. (Hayır, içemezsin.)


İkinci ve üçüncü tekil ve çoğul şahıslar için izin isteme durumlarında ise sadece can kullanılabilir. Tabii bunun eşdeğer karşılığı olan allow kelimesi de kullanılabilir.

Examples;

- Can he sleep wherever he wants? (İstediği yerde uyuyabilir mi?)

- Are they allowed to read any book? (Her kitabı okumalarına müsade var mı?)


Geçmiş zamanda ise could ya da allow kelimesinin geçmiş zaman hali kullanılır.


- Could your grand mother go out without asking your grandfather for it? (Büyükannen büyükbabana sormadan dışarı çıkabiliyor muydu?)

- Were you allowed to play games out at night when you were young? (Küçükken dışarıda oyun oynamanıza müsaade ediliyor muydu?)

Reklam