Exclusion |
Kabul etmeme, dışarda bırakma |
|
Preference |
Tercih, öncelik |
|
Cohesion |
Anlam bütünlüğü, tutarlık, ittifak |
|
Frequent |
Yaygın, olağan |
|
Uneasy |
Huzursuz, rahatsız |
|
Consecutive |
Ardışık, birbirini izleyen, ard arda |
|
Comprehensive |
Kapsamlı, geniş, tam |
|
Steady |
Sağlam, istikrarlı |
|
Completely |
Tamamen, bütünüyle |
|
Deceptively |
Aldatıcı bir biçimde |
|
Notably |
Açıkça, bilhassa |
|
Voluntarily |
Gönüllü olarak, isteyerek |
|
Relatively |
Nispeten, oldukça |
|
Pursue |
Kovalamak, ardına düşmek, takip etmek |
|
Recognize |
Tanımak, farketmek |
|
Recreate |
Canlandırmak, tazelemek, yeniden oluşturmak |
|
Determine |
Kararlaştırmak, belirlemek |
|
Reinstate |
Eski görevine getirmek |
|
Coincidence |
Rastlantı, tesadüf |
|
Correlation |
Korelasyon, münasebet, ilişki |
|
Consideration |
Düşünme, göz önünde tutma |
|
Determination |
Azim, kararlılık |
|
Interpretation |
Yorum, izah |
|
Worldwide |
Dünya çapında |
|
Substantial |
Miktarda/sayıca azımsanmayacak, önemli |
|
Aware |
Farkında, haberdar |
|
Commonplace |
Sıradan, klişe, olağan |
|
Liable |
Sorumlu, yükümlü |
|
Almost |
Hemen hemen, neredeyse |
|
Fairly |
Adil bir şekilde, dosdoğru |
|
Respectively |
Anılan sıraya göre, sırasıyla |
|
Initially |
Başta, öncelikli olarak |
|
Extensively |
Kapsamlı olarak, geniş ölçüde |
|
Assign |
Atamak, görev vermek |
|
Maintain |
Devam ettirmek, sürdürmek |
|
Enact |
Sahneye koymak, sahnelemek |
|
Seize |
Kapmak, yakalamak, yapışmak |
|
Conduct |
İdare etmek, yönetmek, yürütmek |
|
Participation |
İştirak, katılım |
|
Despair |
Umutsuzluk, çaresizlik |
|
Corruption |
Yolsuzluk, ahlaksızlık |
|
Dislike |
Hoşlanmamak, sevmemek |
|
Certainty |
Kesinlik, katiyet |
|
Internal |
Dahili, iç |
|
Reasonable |
Makul, akla uygun |
|
Stable |
Durağan, istikrarlı |
|
Arrogant |
Kibirli, küstah |
|
Versatile |
Çok yönlü, çok amaçlı |
|
Hardly |
Güçlükle, hemen hemen hiç |
|
Firmly |
Sıkıca, kesin olarak |
|